İngilizce Spor Terimleri Sozlugu J

jab: Rakibin yüzüne atılan hafif yumruk.

japanese service: Yüzen servis.

javelin: Cirit.

javelin throw: Cirit atma.

javelin thrower: Cirit atıcısı.

jawbone: Çene kemiği.

jersey: Forma.

jink: Çalımlamak.

jockey: Jokey.

jockey club: Binicilik kulübü.

jockst


jab: Rakibin yüzüne atılan hafif yumruk.

japanese service: Yüzen servis.

javelin: Cirit.

javelin throw: Cirit atma.

javelin thrower: Cirit atıcısı.

jawbone: Çene kemiği.

jersey: Forma.

jink: Çalımlamak.

jockey: Jokey.

jockey club: Binicilik kulübü.

jockstrap: Suspansuar.

jog: Belli bir tempoda ilerleme.

jog trot: Yavaş koşmak.

jogger: Koşucu.

jogging: Tempolu koşu.

joint: Eklem.

jolt: Kısa vuruş.

Journal: Dergi.

journeyman: herhangi bir spor dalında usta olan.

joyous spectators: Coşkulu izleyiciler.

judge: Hakem.

judge at the finish: Varış hakemi.

judge course: Hakem kursu.

judge for track events: Koşu hakemi.

judging: Hareketlerin değerlendirilmesi.

judo belt: Judo kemeri.

judo jacket: Judo kıyafeti.

judo mat: Judo minderi.

judoist: Judocu.

juggler: Akrobat.

jump: Atlama.

jump bali: Hava atışı.

jump kick: Sekerek topa havada vurma.

jump pass: Sıçrayarak pas vermek.

jump racing: Engelli koşu.

jump shoot: Sıçrayarak şut atmak.

jump shooter: Sıçrayarak atış yapan kimse.

jump spinaxel: Sıçrayarak dönüş.

jumper: Atlayıcı.

jumping: Engel atlama.

jumping ability: Sıçrama yeteneği.

jumping events: Atlama yarışmaları.

jumping height: Atlama yüksekliği.

jumping off: Aletli cimnastikte aletten sıçraya­rak iniş.

jumping pit: Atlama havuzu.

jumping test: Engelli koşu.

junior team: Genç takım.

junk food: Sağlıksız yiyecek.

jury: Jüri, hakem kurulu.



İngilizce Spor Terimleri Sozlugu J